Hattat Mehmed bin Mustafa Hezarfen Bursevi

Hattat Mehmed bin Mustafa Hezarfen Bursevi Bursa’lıdır.Pek çok alanda bilgili ve marifet sahibi olduğu için kendisine “Hezarfen-Bin marifetli” demişlerdir. Her türlü yazıyı yazar, tezhib yapar, kağıdın lekelerini çıkarır ,deliklerini kapatır, her cins vazonun çatlaklarını tamir eder, süsleme motifleri çizerdi. Sülüs ve neshi Hafız Osman’ın talebesi Kürdzade İbrahim Efendi’den öğrendikten sonra hattın inceliklerini senelerce İstanbul’da Hafız Osman efendi ile müzakere etmişlerdir. Sarayda hat hocası idi. Eserleri arasında Üsküdar’da Valide Sultan Camii’ndeki celi sülüs yazıları, bitişiğindeki üstü açık türbedeki sülüs, celi Ayet el Kürsi,Damat İbrahim Paşa darülhadisinin celi ve talik yazıları ve sebile bitişik çeşmenin kemeri içindeki talik sayılabilir. Kubbe ve sebildeki yazılar Veliyüddin Efendi’nindir. Bundan başka Bab-ı Hümayün’daki sebil ve çeşmenin tarihlerinin talikleri, has ahır kapısı tarihi ve daha birçokları bu zatındır. Saka çeşmesinde, Valide hanı civarında bir hücrede otururdu. Ömrünü sonuna doğru şuurunu kaybetmişti. Dostlarına çok düşkündü. Bilgi kaynağı bir zat idi.H.1153 yılında vefat etti.

 

Şevket Rado Türk Hattatları

Tuhfe-i Hattatin S.456

Hat ve Hattatan S.143

İletişim & WhatsApp

+90 532 235 30 74

Bir eşyanın antika olabilmesi için illaki eski olması yeterli değildir. Aynı zamanda nadir bulunması ve zamanın veya döneminin belirli izlerini yansıtması gerekmektedir. Belirli kriterler ve özellikler alınacak antika eşya için özel anlam taşımaktadır. Özel sanatkarlık veya işçilik gibi vasıfların görülebildiği, nadir ve paha biçilmez olması durumu da göz ardı edilmez.

Uluslararası arena da sergilenen ve büyük müzayedeler de satışa çıkan birçok antika eserini İstanbul takip ederler. Kimi zaman hobi olarak başlayan bu işin bir anda meslek haline dönüşmesi de kaçınılmaz bir tecrübedir. Üsküdar antika eşya alan yerlerden veya bu tür antika eserlerin takibini yapan koleksiyoncular bunu bir meslek haline getirmişlerdir.

Antika; geçmişten günümüze ulaşmış değerli eşyalar olarak nitelenir. Ancak her eşya antika sayılmadığı gibi tarihi eser niteliği taşıyan çok eksi eşyalarda antika sayılmaz. Özellikle toprak altından çıkan eşyaların, antika olduğu düşüncesi yanlıştır. Antikaların döneminde de kıymetli ürünler olması bu zamanda da kıymetini arttırır. Döneminde değerli olmayan bir eşyanın; yüzyıl sonra değerli bir antikaya dönüşeceği kesin değildir.

Eski uygarlıkları temsil eden; onlar ile bir bağı olan veya kişilerin bilmediği ata yadigarı olarak saklanan büyük değeri olan birçok sanat eserini şans eseri bulabilirsiniz. Unutulmamalı ki; her eski eşya kıymetli ve değeri olan bir eşya olarak adlandırılamaz. Belirli bir anlam ifade eden nadir veya dünya üzerinde bir başka örneği olmayan eşyalar için Antika kelimesini kullanabiliriz. Elde bulunan eşya üzerinde tarih koktuğunu söylememiz de abartı olmaz.

Her ilde bulunan ve eski tabirle bitpazarı olarak tabir edilen yerlerde bulunan eski ve zamanın işlemeli mobilyaları. Farklı objelerin tamir ve bakımını yapan ustalar sayesinde antikacılık ilerlemiştir.

Antika olarak belirlenen eserler veya objeler kimi zaman insanların büyük merak konusu olur. Kimi zaman ise ilerideki dönemlerde değerlendirilecek bir meta haline gelmiştir.