Hattat Abdullah Kırımi
Hattat Abdullah Kırımi Kırım’dan geldi. Mustafa Dede’nin oğlu Derviş Mehmet’ten sülüs ve nesih hattı öğrenerek icazet aldı. Adı Kanuni Sultan Süleyman döneminde parladı. Yeni bir yazı tarzı icat etmek istedi. Sülüs yazıda Ahmad Şah Tayyib’in tarzına benzer bir yol benimsedi. Nesih yazıda sin harfinin dişlerini keskin ve yüksek yapıyordu. Fakat sonunda başarılı olamadığı gibi eski üslubunu da bozdu.
Soyadından Tatar asıllı olduğu anlaşılıyordu. Müzik merakı vardı, tambur çalardı. Bir gece rüyasında ölümünün yaklaştığını gördü. Eyüp’e giden yol üzerinde, Emir Buharı Türbesi civarında kendine hır mezar kazdı. Mezar taşına Arapça bir ibare yazdıktan sonra altına adını yazdı. Tarih olarak da 99 rakamını yazdı. Üçüncü rakamını boş bıraktı. Üçüncüsü ne olacak diye soran öğrencinse “Bu kadar öğrencim var, içlerinden yazacak biri bulunur” dedi. Gerçekten de h.999 (1590) yılında öldü. Hattat Abdullah Kırımi
İletişim & WhatsApp
+90 532 235 30 74
Bir eşyanın antika olabilmesi için illaki eski olması yeterli değildir. Aynı zamanda nadir bulunması ve zamanın veya döneminin belirli izlerini yansıtması gerekmektedir. Belirli kriterler ve özellikler alınacak antika eşya için özel anlam taşımaktadır. Özel sanatkarlık veya işçilik gibi vasıfların görülebildiği, nadir ve paha biçilmez olması durumu da göz ardı edilmez.
Uluslararası arena da sergilenen ve büyük müzayedeler de satışa çıkan birçok antika eserini İstanbul takip ederler. Kimi zaman hobi olarak başlayan bu işin bir anda meslek haline dönüşmesi de kaçınılmaz bir tecrübedir. Üsküdar antika eşya alan yerlerden veya bu tür antika eserlerin takibini yapan koleksiyoncular bunu bir meslek haline getirmişlerdir.
Antika; geçmişten günümüze ulaşmış değerli eşyalar olarak nitelenir. Ancak her eşya antika sayılmadığı gibi tarihi eser niteliği taşıyan çok eksi eşyalarda antika sayılmaz. Özellikle toprak altından çıkan eşyaların, antika olduğu düşüncesi yanlıştır. Antikaların döneminde de kıymetli ürünler olması bu zamanda da kıymetini arttırır. Döneminde değerli olmayan bir eşyanın; yüzyıl sonra değerli bir antikaya dönüşeceği kesin değildir.
Eski uygarlıkları temsil eden; onlar ile bir bağı olan veya kişilerin bilmediği ata yadigarı olarak saklanan büyük değeri olan birçok sanat eserini şans eseri bulabilirsiniz. Unutulmamalı ki; her eski eşya kıymetli ve değeri olan bir eşya olarak adlandırılamaz. Belirli bir anlam ifade eden nadir veya dünya üzerinde bir başka örneği olmayan eşyalar için Antika kelimesini kullanabiliriz. Elde bulunan eşya üzerinde tarih koktuğunu söylememiz de abartı olmaz.
Her ilde bulunan ve eski tabirle bitpazarı olarak tabir edilen yerlerde bulunan eski ve zamanın işlemeli mobilyaları. Farklı objelerin tamir ve bakımını yapan ustalar sayesinde antikacılık ilerlemiştir.
Antika olarak belirlenen eserler veya objeler kimi zaman insanların büyük merak konusu olur. Kimi zaman ise ilerideki dönemlerde değerlendirilecek bir meta haline gelmiştir.