Nuri Korman
Nuri Korman Kastamonu’nun Taşköprü Kazası’nın Kozluca Karyesi ahâlîsindendir. Sultan Mahmud Hân-ı Sânî’nin irtihâli eyyâmında İstanbul’a hicret etmiştir. Zâ’imoğlu Alî Ağa’nın oğlu olarak H. 1285/M. 1868-1869 seneside Ortaköy’de dünyaya gelmiştir. Nûrî Korman, henüz kırk günlükken getirildiği Beşiktaş’ta vefâtına kadar ikamet ettiğinden, Türk hattatları meyânında “Beşiktaşlı” nâmı ile yâd olunmuştur.
Abbas Ağa Sıbyân Mektebi’ne ve ardından Beşiktaş Mülkî Rüşdî Mektebi’ne devam edip şahâdetnâme aldıktan sonra Sinan Paşa Medresesi’nde Afyonkarahisarlı Ahmed İlhâmî Efendi’den tahsîl-i ilim ettikten sonra mülazemetle Adliye Nezâreti, Temyîz-i Cezâ Mahkemesi Kalemi’ne devam etmeye başlayan Nûrî Korman, babasının vefâtı üzerine kalemi terkederek memleketine gitti. İki sene burada ikametle, babasından intikal eden işleri halle muvaffâk olduktan tekrar İstanbul’a döndü.
Hattat Nuri Korman Kimdir?
Bir müddet sonra Beşiktaş’taki Mekteb-i Hamidî’ye sülüs ve nesih mu’allimi olup muhtelif zamanlarda evlâd-ı küberâya yazı dersleri vermiştir. Hattat Nûrî Korman, H. 1310/M. 1893 senesinde Matba’a-i Âmire’nin ser-hattatlığına ta’yin edilmişse de ertesi sene ayrılmıştır. Meşrûtiyet’in ilanını müte’akib Mekteb-i Hamîdi’nin kapatılması üzerine, oğullarına yazı dersi vermiş olduğu Hıdîv İsmâ‘il Paşa’nın kerîmesi Fâtıma Hanım ile beraber Mısır’a gitti.
Bir müddet sonra Hicâz’a giderek Hac farizasını edâ eyledikten sonra Mısır’a yerleşip iki seneye yakın orada kalan Nûrî Korman, daha sonra İstanbul’a dönerek Bâb-ı Âlî Caddesi’nde açtığı dükkânda yazı işleri ile meşgul olmağa başladı. Bilâhare Medresetü’l-hattâtîn’in sülüs ve nesih mu’allimliğine ta’yin edilip harf inkılâbına kadar devam etti. Ancak yazının tebeddülü üzerine, 1929’da her şeyi terkederek babasının köyüne yerleşti. Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman
Beşiktaşlı Nuri Korman Hayatı
Birkaç sene çiftçilikle meşgul olduktan sonra, aldığı davet üzerine İstanbul’a dönmüş. Güzel Sanatlar Akademisi’nde aklâm-ı sitte dersleri vermeğe başlamıştır. Beşiktaşlı Hattat Nûrî Korman, nice zaman hüsn-i hizmette bulunmuş, son zamanlarında ise yaşlılığı nedeniyle Akademi’ye devam edemeyince Akaretler’deki evinde öğrenci kabul etmeğe başlamıştı. Nihâyet bu hâl üzere iken H. 11 Zi’l-hicce 1371/M. 12 Eylül 1951 tarihinde vefât etmiş ve Yahyâ Efendi Kabristânı’na defnolunmuştur.
İbnülemin’in “sohbeti latîf, iyi bir adam” olarak tanımladığı Nûrî Korman, Klasik Türk musıkîsinin bu dönemdeki en önemli isimlerinden biri idi. Müntesiblerinden olduğu Yahya Efendi Dergâhı’nda kırk sene zâkirlik ve dört sene de zâkirbaşılık yapmış olan Nûrî Korman’ın, mahfûz bulunduğu altıyüzü mütecâviz ilâhî ve şügûl besteden bir kısmının vefâtından birkaç sene evvel notaya aktarılmış olması, musıkî tarihimiz için büyük bir kazanım olmuştur. Ayrıca musıkî ve yazı erbâbına dâ’ir zengin bilgisiyle de bu san‘atlara hizmet etmiş idi.
Beşiktaşlı Hacı Nuri Korman
Harf inkılâbı ile büyük bir darbe yemiş olan Türk hat san‘atının Cumhuriyet nesillerine intikalinde fevkalade hizmet görmüş olan Nûrî Korman. Şüphesiz zamanının en önemli hattatlarından biri idi. Aklâm-ı sitteyi ilk olarak rüşdî tahsîli esnasında hademe-i hümâyûndan Süleyman Efendi’den – İbrahim Alâ’eddîn Bey’den mücâzdır – meşketmiş, bilâhare Zülüflü Baltacılar imâmı Şevkî Efendi’nin talebesinden. Nevşehirli Şeyh Osmân Efendi’ye devam ederek H. 1299/M. 1882 senesinde icâzet almıştır.
Asıl şöhretini borçlu olduğu aklâm-ı sittede Hâfız Osman’ın yolundan ilerlemiş olan Nûrî Korman. Bir hayli eser vermiş olduğu celî sülüste ise Mustafa Râkım Efendi’nin ve Kazasker Mustafa İzzet Efendi etkilerini barındıran şahsına münhasır bir şiveye sahipti. Müsenna istif ve tertîblerle de ilgilenmiş olan hattatın, hayatı boyunca ayrılmadığı Beşiktaş’taki Yahya Efendi Kabristânı’nda bir hayli mezartaşı kitâbesinde imzası bulunmaktadır.